Yüzün her iki %50 sinde tespit edilen kasların hareket etmesini gerçekleştiren iki adet sinir bulunduğunu bildiren Demirel, bu sinirlerin beyin sapından çıktıktan sonra kulak kemiği içerisinde devam ettiğini ve kulaktan çıktıktan sonra yüze; alın, göz kapağı, kaş, burun kenarı, dudak kenarı ve boyun kaslarını hareket ettirmeye gerçekleştiren sinirler şeklinde beş parçaya ayrıldığını açıklayarak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu sinirin hasar görmesi halinde buradaki kasların yönetilmesi azalır. Buna bağlı şeklinde da kaslarda hareket etmemezlik oluşmaya başlar. Kaslardaki hareket etmemezlik hafif derecede olabileceği gibi tamamıyla de hareket etmemezlik görülebilir. Bu hale yüz felci denir.
Yüz felcini santral diye tanımladığımız merkezi yüz felci ve bölgesel diye tanımladığımız periferik yüz felci şeklinde ikiye ayırırız. Santral yüz felci beyindeki bir hasardan ötürü meydana gelen yüz felcidir ve yanında bedenin diğer yerinde de tutmama, beyin hasarı, inme gibi diğer belirtiler da olur. İkincisi ise sinirin beyin sapından çıktıktan sonra başına bir vaka gelmesi bundan ötürü meydana gelen ve yalnızca yüzün o tarafını tesirleyen bedenin diğer bir yerinde rastgele bir bilgi yaratmayan bölgesel diye tanımladığımız periferik yüz felcidir. Kulak burun boğaz hastalıkları santral yüz felcine göre oldukça sık görülen periferik yüz felci ile ilgilenir”.
Genelde hasta uyandığı vakit yüzünün bir doğrultusunda farklılık; aynaya baktığı vakit hareketlenmesinde azalma, ağzının bir tarafa çekmesi, tükürük salgısına hakim olamama, gözünün aşırı yaşarması ya da gözde kuruma, ağızda tat değişikliğiyle karşılaştığını kaydeden Hisar Intercontinental Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Eksperi Op. Dr. Tayfun Demirel, “Bu belirtiler dışında viral bulaşmaların neden bulunduğu kulak ağrısı ile yüzde hareket etmemezlik ve yanında yüz felci eş güdümlü görülebilir. Yüz felcinin tesir kısmı sinirdeki zararın miktarıyla doğru orantılıdır. Hafif bir kapanma kusurundan; tamamıyla gözü kapatamamaya, ağzın kenarını hareket ettirememeye ve alın çizgilerinde silinmeye kadar gidebilir. Bu tam felç haludur” dedi.
Birdenbire meydana çıkan, her yaş grubunda görülebilen ve cinsiyette eşit dağılım gösteren, yüzde 90’ının üstünde kendi kendine iyileşen nedeni bilinmeyen yüz felci, en sık görülen yüz felci türü bulunduğunu bildiren Demirel, diğer nedenler baş travması gibi sorunlar ardından hastada o bölgeden geride bıraktığımız sinir hattı süresince bir kırık yaşanması, baş tabanı süresince bu sinirde zarar görmeye neden olma olsılığıni söyledi. Sinirin, baş içerisinde devam eder iken kulak kemiğinin amacıylae çok ince bir kanaldan geçtiğini bildiren Demirel, “Bu kanalda sinirin şişerek beslenme sorunu yaşaması, hasar görmesine neden olur ve yüz felci oluşabilir. Çocuklarda oldukça az görülen yüz felci; genç erişkinlerde ve hamileliğinin son üç ayındaki kadınlarda oldukça sık görülür. Hem de şeker hastalığı gibi metabolik hastalıklarda 4 kat oldukça çok yüz felci riski vardır. Lipid yağ hastalıkları, tiroid hormon bozukluklarında görülme riski biraz oldukça artar. Genellikle hipotiroidi vücuttaki ödemi artırdığı amacıyla yüz felci görülme tehlikesini artırır. Yüz felcine neden tespit edilen mühim faktörlerden biri de yüzün ciddi yel ya da soğuğa maruz kalmasıdır. Soğuğa maruz kalma sinirin o kemik kanal ortamında ödemlenmesine neden olabilir. Soğuk dışında metabolik hastalıklar, travmatik nedenler, bilhassa uçuk gibi viral enfeksiyonlar, orta kulak iltihabı, tükürük bezi tümörleri, nezle, grip gibi birtakım üst solunum yolu enfeksiyonları ardından sinirde meydana gelen ödem de yüz felcine neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Yüz felciyle gelen hastanın tanısı amacıyla en kıymetli tespitin muayene bulunduğunun altını çizen Op. Dr. Tayfun Demirel, hastanın yüzüne bakarak; gözlerini kapama, alnını kaşlarını kaldırma, burnunu çekme, ağızda ıslık öttürme, boynunu germe hareketi gibi belli mimik faaliyetlerini yapmasını istediklerini söyleyerek, bu mimik hareketleriyle hastanın büyülenen taraftaki hasarının derecesini belirlendiğini, ardından da yaşı, kullandığı ilaçlar gibi genel halini sorgulandığını bildirdi.
Hisar Intercontinental Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Eksperi Op. Dr. Tayfun Demirel, yüz felcinin tedavisi nasıl yapılacağını şu şekilde açıkladı: “Hasta yüz felcini geçirdiği vakit yüzünde bir hissizlik, kayma,tükürüğünü ağız içerisinde tutamama gözünde yaşarma ya da kuruluk hisseder ve bu hal 2-3 gün içerisinde oldukça da kötüleşebilir. İyileşme süreci sinir hasarının seviyesine göre değişir. Sinir hasarı ne kadar çokysa araz kalma olsılığı ve iyileşme süreci de o kadar uzundur. Bu halda 24-48 saat ortamında tedaviye başlamakta yarar vardır. Öncelik ile kortizon tedavisi uygulanır. Bu vakaların genellikle yüzde 80’i 7-10 gün ortamında; yüzde 10’u 3-4 hafta ortamında iyileşir. Diğer yüzde 10’luk seksiyon ise 3 hafta geçtiği halda hareket kısıtlılığı sorunu yaşamaya devam edebilir.
Eğer yüz sinirinde tam bir hareket kısıtlılığı var ve hiçbir düzelme yoksa birtakım nörofizyolojik testlerden yararlanırız. Bunların başında EMG diye tanımladığımız elektromiyografi testi gelir. Teste göre dejenerasyon düzeyi yüzde 95’in üstündeyse o vakit siniri cerrahi şeklinde rahatlatma yoluna gidebiliriz. Onun haricinde soğuğa bağlı ya da viral enfeksiyonlardan kaynaklanan yüz felçleri yüzde 90-95’i kendi kendine iyileşiyor. Ortalama iyileşme süreci 3 hafta ile 1 sene arasında sürebiliyor. Sinir hücreleri günde en çok 1-2 mm iyileşir. Genelde sinir hasarı uçtan başlar ve merkeze doğru ilerler. İyileşme ise merkezden başlar ve sinir ucuna doğru ilerler”.
200 Bin TL Harcadı 20 Ton Üretim Yapacak Murat Dilsiz |
|
SGK Hileli Boşanmayı Affetmiyor |
|
| Trafik Sigortasında Prim İadesi Mert Akça |