Amerika’ya Bağımlı Adanın Durumu Ne Olacak?

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Tayvan’da 16 Ocak’ta yapılacak genel tercihler evveli karamsar bir havanın hakim bulunduğu gözlenirken, ekonomik yönden Çin’e, emniyet bağlamında ABD’ye bağımlı bulunan adanın geleceği belirsizliğini koruyor.

Tayvan Uluslararası İlişkiler Enstitüsünden Prof. Dr. Tang Shaocheng, tercihlerin Tayvan ekonomisi, ABD’nin bölgedeki rolü ve Çin-Tayvan ilişkilerine nasıl yansıyacağına dair dşayetlendirmelerde bulundu.

Tayvan’da 8 yıldir iktidarda bulunan milliyetçi Kuomin Tang’ın (KMT) lideri Ma Ing-jeou’nun halkın nezdinde “kredisini yitirmiş bulunduğunu” iddia eden Tang, “Yapılan tercih anketleri ve bizim gördüğümüz genel eğilimlere dayanarak, muhalefetteki Demokratik İlerleyiş Partisi’nin (DPP) kadın başkan adayı Tsai Ing-wen’ın tercihden zaferle ayrılması kuvvetle muhtemel” diye konuştu.

Prof. Dr. Tang, “Tsai’nin başkanlık tercihini kazanmasının önünde engel bulunmadığını, yalnızca oy oranının yüzde 50’nin üstüne çıkıp çıkmayacağının merak edildiğini” söyledi.

Beklentilerin DPP’nin hem başkanlık, hem de meclis tercihlerinde oy oranını yüzde 50’nin üstüne çıkaracağı tarafında bulunduğunu bildiren Tang, “Bu da DPP’nin Tayvan’da mutlak iktidar olacağı manasına geliyor” ifadesini kullandı.

Tsai’nin, Tayvan’ın Çin Ana Kıtası ile 1992 yılsinde varılan mutabakata dair halen net bir tavır meydana koymadığına işaret eden Tang, “Bu durumun, Pekin amacıyla büyük zorlukları yanında getireceğini söyleyebiliriz” dedi.

Tang, milliyetçi parti KMT’ın Ana Kıta ile ilişkileri Tayvan’ın dış siyaset önceliklerinden oldukça mühim bir konuma yerleştirdiğini ancak, DPP’nin ise bunun tam tersi bir düşüncede bulunduğunu dile getirerek, “Bu iki parti, bu gibi kritik dikkate sahip konularda birbirine tamamıyla karşıt kutupları temsil ediyor” yorumunu yaptı.

Pekin yönetiminin son dönemde en fazla kafasını ağrıtan uluslararası problemlerinin başında gelen Güney Çin Denizi’nde kendisini yalnız hissettiğini anımsatan Tang, “Tavrı Pekin’e yakın bulunan tek tarafın Tayvan olması bundan dolayı bu durum, Tsai’in ileride Ana Kıta ile ilişkilerde kullanacağı büyük bir koz olacaktır” diye konuştu.

– Pekin ve Washington’ın Tayvan denklemi

Tang, ABD ile yakın ilişkileri nedeniyle Tayvan’ın Ana Kıta ile aynı tarafta bir tavır almasının olası olmayacağını ifade ederek “Bu veriler ışığında baktığımızda Pekin, şayet Tayvan’a karşı yaygın mağrur duruşuna devam ederse, Tayvan’ın ABD ve Japonya ile giderek oldukça yakınlaşmasının önüne geçemeyebilir” ifadesini kullandı.

Pekin yönetiminin, Tayvan’a karşı duruşunda “gevşek mi sıkı mı davranacağı, dengeyi nasıl kuracağı” sorularının Ana Kıta amacıyla “yüksek zorlukta bir imtihan” olacağını savunan Tang, “Bunlar, şimdilik tahminden ibaret. Seçim sonuçlarına göre, ilişkilerin yönünün nereye gideceğini oldukça net görme olanağı bulacağız” dedi.

Tang, Tayvan’daki genel tercihlerden ABD’deki başkanlık tercihlerine kadar geride bıraktığımız aşağı yukarı bir yıllık süreçte mühim bir ilerleme beklemediğini belirterek “Tsai, geride bıraktığımız yıl yaptığı Washington ziyareti esnasında Obama’nın başkanlığı döneminde Pekin ile ilişkilerde gerginlikten kaçınacağı konusu ile ilgili Washington ile düşünce birliğine varmıştı. Tsai Ing-wen’ın başkan seçilmesi halinde ilk iki yıl süresince Pekin’i tahrik edecek ciddi bir ismim atmayacağını öngörüyorum. Fakat Tibet’in sürgündeki ruhani lideri Dalai Lama ve Uygur Konferansı lideri Rabia Kadir’i Tayvan’a çağrı edebilir ya da Birleşmiş Milletler’e üye olma isteğini açıkça dile getirebilir” olarak konuştu.

Tang, “DPP ile Çin Komünist Partisi (ÇKP) arasında karşılıklı emniyet esası bulunmadığını” savunarak, “Süreç, titiz yönetilmezse boğazın iki yakası arasında gerginlik kaçınılmaz olacaktır” ifadesini kullandı.

Ana Kıta’nın 2006’dan bu yana yüzde 40 payla Tayvan’ın en büyük ticaret ortağı bulunduğunu anımsatan Tang, “Tüm bu nedenlerle Ana Kıta ile ilişkilerde Tsai’nin nasıl bir siyaset izleyeceği, halk amacıyla halen kaygı sebebi” diye konuştu.

Tang, Tayvan’ın ileriki dönemde iki değişik yüz sergileyerek “ekonomide Çin Ana Kıtası ile, yerel emniyette ise ABD ile iş birliği ortamında hareket etmesi gerektiğini” belirterek “Tayvan’ın geleceği, çoğu bilinmezi barındırıyor, bulanık bir manzara sergiliyor” dedi.

-“Şi-Ma görüşmesi, Tsai Ing-wen amacıyladi”

Tayvan’ın sahip olunan lideri Ma Ing-jeou ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in kasım ayında Singapur’da yaptığı görüşmeye de değinen Tang, “Bu görüşme, Tsai amacıyla yapılmış bir görüşmeydi” ifadesini kullandı.

Tayvan’ın ekonomisini rizikoya atarak Çin’den uzaklaşmasının, ABD ve Japonya’nın çıkarına olmasına karşın Pekin amacıyla “kabul edilemez” bulunduğunu altını çizen Tang, “Bu halde Pekin, mağrur duruşuna karşın, açık ve net bir biçimde söyleyemese de Tsai’e ‘Eğer süreci güzel yönetemez de çıkmaza girersen kapımız sana ardına kadar açık’ mesajını vermiş oldu” ifadesini kullandı.

Çin ana kesiminde 1949’da Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Çiang Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintang-KMT) taraftarları arasındaki iç savaşta, Çiang ve destekçilerinin Tayvan’a kaçmasıyla tarafların ilişkiı kesilmişti.

Tayvan lideri Ma Ying-jeou ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 7 Kasım 2015’te Singapur’daki görüşmesi, 66 yıl sonra bu düzeydeki ilk ilişki olarak tarihe geçmişti.