Wibisono Geniş Çaplı İhlalleri Anlattı

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Birleşmiş Miletler’in (BM) Filistin topraklarındaki İnsan Hakları Özel Raportörü Makarim Wibisono, vazife zamanı zamanınce işgal altındaki topraklarda faaliyette bulunmasına İsrail makamlarının çıkardığı zorlukları ve Filistin topraklarında şahit bulunduğu sivil, siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel haklar bölümünde geniş çaplı ihlalleri anlattı.

Wibisono, vazife zamanı zamanınce yaşadıklarını ve nihayet istifasıyla neticelenen süreci, Anadolu Ajansı Analiz Haberler Editörlüğü amacıyla kaleme aldığı yazıyla değerlendirdi.

Filistin topraklarında tırmanan şiddet olaylarına paralel şeklinde sivil, siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel haklar bölümünde geniş çaplı ihlallere şahit olunduğuna ilgi çeken Wibisono, İsrail’in tutumunu değiştirerek bağımsız eksprlerin bölümde işlevini gerçekleştirmesine izin vermesinin, kendi insan hakları itibarı yönünden da ehemmiyet taşıdığını vurguladı.

Görevinden istifa etmesinin sonrasında, içerisinde bir ukde kaldığını bildiren Wibisono, “İşgal altındaki Filistin topraklarına giriş çabamın İsrail yönünden adeta reddedilmiş olmasının üzüntüsü, İsrail’in, bu Birleşmiş Milletler direktifiyle işbirliği içerisinde yeni bir sayfa açma şansını kullanmakta başarısız olmasının üzüntüsü, ancak hepsinden oldukça fazla, İsrail’in hem benim resmi yetkim hem de hoşuna gitmeyen diğer BM yetkilileriyle işbirliği yapmamasından kaynaklanan büyük üzüntü…” ifadelerini kullandı.

Bu durumun, Filistinlilerin İsrail işgali altında her gün yaşadığı insan hakları ihlallerinin süreceğine işaret ettiğini sözlerine ekleyen Wibisono, “Son aylarda, bilhassa, Doğu Kudüs dahil, Batı Şeria’daki şiddet dalgası, tünelin sonucunda bir ışık görmeye umutsuzca muhtaç olunduğunu göstermektedir” dedi.

Filistinlilerin, bilhassa de işgal altında çatışma ortamının amacıylae doğmuş bulunan genç neslin, ileriki amacıyla umuda gereksinimi bulunduğunu kaydeden Wibisono, işgal eden zor şeklinde İsrail’in, barışın hem İsrailliler hem de Filistinliler yönünden evvela insan haklarına saygı göstermekle başladığını fark etmesi gerekliliğini vurguladı.

Görevde varbulunduğu 1,5 yıl zamanınce Filistinli mağdurlar ve olaylara şahit bulunanlarla bir araya geldiğini, BM temsilcilerini, Filistinli hükümet yetkililerini, uluslararası ve İsrailli ile Filistinli sivil toplum örgütlerini ve insan hakları savunucularını dinlediğini açıklayan Wibisono, durumun derli toplu bir biçimde kötüye gitmesinden ötürü derin bir kaygı içerisinde bulunduğunu dile getirdi.

Wibisono, kaleme aldığı yazısında, yerleşimler, Filistinlilerin maruz bırakıldığı idari gözaltıların, İsrail yönünden tutuklanan ve hapsedilen Filistinlilere – çocuklar dahil – uygulanan muamelenin, Duvar ve genişletilmiş hareket kısıtlamalarının, İsrail emniyet zorlerince aşırı zor tüketimine dair devamlı gelen raporların, fazla uzun sürmüş Gazze ablukasının, İsrail’in Hamas ve diğer Filistinli silahlı gruplarla 2014’teki harptaki askeri operasyonlarının sonrasında tekrar inşa faaliyetlerinin yavaş ilerliyor olmasının ve uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası harp hukuku ihlalleri amacıyla mesuliyet alınmamasının ciddi bir kaygı kaynağı olmaya devam ettiğini anlattı.

Wibisono, “Bunlar hep işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumun ve İsrail’in oradaki siyaset ve uygulamalarının realitesidir. Bu durumun Filistinli bireyler üstünde bulunduğu kadar Filistinli topluluklar ve genel şeklinde toplum üstündeki tesiri fazla büyüktür ve sivil, siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel hak ihlallerini içermektedir” ifadelerini kullandı.

BM İnsan Hakları Konseyi yönünden 2014’te Özel Raportör şeklinde belirleme edilmesinden fazla büyük şeref duyduğunu kaydeden Wibisono, bu yetkiyi kabul etme kararını fazla basit almadığını belirterek, şu şekilde devam etti:

“O zaman Filistinli mağdurlarla bir araya gelebilmek, olayların şahitlarıyla yüz yüze görüşebilmek ve bu sayede işgalin tesirini bizzat şahsım görebilmek amacıyla, onları bulundukları yerlerde ziyaret edebileceğim bilgisine sahip olmasaydım, kararım basitçe diğer bir yönde olabilirdi.”

Diplomatik kariyeri zamanınce insan haklarını ilerletebilmek amacıyla detaylı yetkilerle çalıştığını dile getiren Wibisono, “İhlalin yaşandığı bölgelere direk erişim ve İsrail’in, verdiği yetkiden ötürü benimle belli bir derecede muhatap olacağı umuduyla, yetkimin icaplarını etkili bir biçimde ifa edebileceğime ve aşağı yukarı yarım asırlık İsrail işgali bağlamında gerçekleşen insan hakları ihlallerinin mağduru bulunan Filistinlilerin yaşamlarında olumlu bir farklılık yapabileceğime inandım” dedi.

İşgal altındaki bölgelere erişebilmek amacıyla 2014 ve 2015’te yaptığı resmi müracaatlarına hiçbir resmi yanıt alamadığını açıklayan Wibisono, İsrail’in Cenevre’deki BM Daimi Temsilcisiyle yaptığı görüşmelerin de sonuçsuz kaldığını belirtti.

Bunun son derece politize olmuş bir çatışma olmasına rağmen, merkezinde gerçek hayatlar varbulunduğunu dile getiren Wibisono, insan haklarına saygı göstermek dahil, uluslararası hukuka uymanın buradaki esas gereksinim bulunduğunu vurguladı.

Son raporunu İnsan Hakları Konseyi’ne Mart 2016’da sunacağını kaydeden Wibisono, “İsrail’in bu BM yetkilisine karşı bulunan duruşunu değiştireceğine ve işbirliği yaparak bağımsız eksprlerin işgal altındaki topraklara erişimini engellemeyi bırakacağına dair umudumu koruyorum. Bu, İsrail’in insan hakları konusundaki kendi itibarı amacıyla de elzemdir” ifadelerini kullandı.

İnsan Hakları Konseyi yönünden bu bağımsız yetkinin sahibi şeklinde her kim belirleme edilirse kuvvetli bir sese sahip olmasını ümit ettiğini altını çizen Wibisono, bu bireyin işgal altındaki Filistin halkının uluslararası toplum yönünden oldukça etkili bir biçimde korunmasının bir parçası olması gerekliliğini belirtti.

– Makarim Wibisono kimdir?

Endonezya’nın Mataram şehrinde 1947 yılsinde dünyaya gelen Makarim Wibisono, 2014 yılsinde Birleşmiş Milletler’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki İnsan Hakları Özel Raportörü atandı. Wibisono, Cenevre (2004-2007) ve New York’ta (1997-2000) Birleşmiş Milletler Endonezya Daimi Temsilcisi şeklinde vazife yaptı. Hem de Güneydoğu Asya Uluslar Vakfı (ASEAN) İcra Direktörü (2011-2014) ve Asya Pasifik Ekonomi İşbirliği (APEC) Terörle Mücadele Görev Gücü Başkanı (2003-2004) şeklinde da vazife yaptı. 2009 yılsinden bu yana Cakarta Endonezya Ulusal İnsan Hakları Komisyonu’nda danışmanlık vazifesini yürütüyor.