Kıbrıs’taki Koalisyon Durdurulmalı

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile alakalı bizdeki geleneksel ‘yavru vatan’ söylemi sanki bizim bir parçamız gibi algılanıyor. Evet bizim bir parçamız ama ayrı bir devlet. Onun amacıyla her şeyi burayla ölçme merakı var. Doğru bulunan, Kıbrıs’taki rakamları, değerleri meydana koyarken, Güney Kıbrıs Rum kesimiyle ya da o bölgedeki başka ülkelerle ölçeklendirmektir” dedi.

Türkeş, 8. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) elinde izolasyon nedeniyle 2 mekanizma bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin turizm başkainin de üniversiteler bulunduğunu ifade etti.

Şu anda 85 bin öğrencinin KKTC’deki üniversitelerde eğitim gördüğünü izah eden Türkeş, “Bu hususta sevindirici bulunan, üniversitelerde eğitim gören talebelerin 40 bine yakınının Türkiye’den gitmiş olması. Kıbrıs’taki eğitim faaliyetleri, oranın ekonomisi, tanınırlığı, bilinirliği yönünden mühim. Bu öğrenci adedi oldukça birkaç sene evveline kadar yarısı gibi rakamlardaydı. Bugün 85 bine çıkmış olması ve dünyanın değişik ülkelerinden insanların o bölgeye gelmiş olması mühim” diye konuştu.

Türkeş, KKTC’de izolasyonla eş güdümlü alt yapı sıkıntılarının da yaşandığını vurgulayarak, Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik halunun baskı altında bulunduğunu, bundan ötürü Türkiye’nin KKTC’ye destek verdiğini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Türkeş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu destek iç kamuoyunda değişik değerlendiriliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile alakalı bizdeki geleneksel ‘yavru vatan’ söylemi sanki bizim bir parçamız gibi algılanıyor. Evet bizim bir parçamız ama ayrı bir devlet. Onun amacıyla her şeyi burayla ölçme merakı var. Doğru bulunan, Kıbrıs’taki rakamları, değerleri meydana koyarken Güney Kıbrıs Rum kesimiyle ya da o bölgedeki başka ülkelerle ölçeklendirmektir. Bu amaçla bu konuyla alakalı uygulanan hiçbir eleştirinin haklılık payı yoktur. Kıbrıs’a uygulanan yardımlar da vakit vakit fazla abartılıyor, büyütülüyor. Kıbrıs’a 2015’te Türkiye’nin yaptığı yardım 300 milyon dolar civarında.”

Türkeş, Doğu Akdeniz siyasetinde Türkiye’nin pozisyonu yönünden bu yardım miktarının fazla yüksek denebilecek bir rakam olmadığını belirterek, burada mühim bulunan noktanın, bu rakamın nasıl kullanıldığı hususu bulunduğunu vurguladı.

– “Suyun denize verilmesi gibi bir hal söz hususu değil”

Türkiye’den KKTC’ye Su Temini Projesi’nin gerçek anlamda asrın projesi bulunduğunu izah eden Türkeş, bu çalışmanın dünyada bir eşinin oldukça bulunmadığını bildirdi.

Türkeş, proje kapsamındaki barajın su toplamaya başladığına işaret ederek, “Kıbrıs’taki Türk basınına bakarsanız Türkiye ile Kıbrıs anlaşamadığı amacıyla biz suyu denize veriyormuşuz. Öyle bir şey olmuyor tabi. Barajın yüzde 10-15 kadar oldukça su tutması gerekiyor. Zamanla Kıbrıs’taki kısıtlı su kaynakları kullanıldığı amacıyla orada deniz suyunun yer altı kaynaklarını basması tehlikesinin önlenmesi hedefiyle derelere de su verilerek yer altı su kaynaklarının da zinde tutulmasına ve deniz suyunun dışarıda tutmaya çalışıyoruz. Yani suyun denize verilmesi gibi bir hal söz hususu değil” ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Türkeş, Kıbrıs’ta yaşam sürdüren bir akrabasıyla arasında geride bıraktığımız diyaloğu paylaşarak, “Ben güzel bir şey oldu diye seviniyorum. Fakat akrabam, ‘Sanki bize getirdiniz, İsrail’e vereceksiniz de onun amacıyla’ dedi. İnşallah sonra Kıbrıs Rum yönüne da veririz. İsrail’in de gereksinimi var, o bölgeye da veririz, verilmeli de. Ama öncelik Kıbrıs’ın” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin her vakit KKTC’nin beraberinde bulunduğunu altını çizen Türkeş, “Kıbrıs’ın amacıyladeki birliği bozmak gibi bir niyetimiz katiyen yoktur. Hatta bu birliğin azimle devam etmesinden yanayız. Bunu bozacak rastgele bir şeyin ortamında katiyen olmayız. Bu, oranın kendi iç meselesidir. İki büyük partinin bu tür bir dönemde, müzakerelerin bulunduğu safhada belki de tek parti yerine kuvvetli bir birliğin KKTC’yi yönetiyor olması bizim memnuniyet kaynağımızdır” değerlendirmesinde bulundu.