Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 8 yıl aradan sonra Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde toplanan Şehircilik Şurası’nda konuştu.
Erdoğan İstanbul Boğazı çevresindeki yapılaşmaya tepki göstererek, “Bunun anayasasını yapmalıyız” dedi. Erdoğan, “İstanbul Boğazı’nın hali ortada. Boğazı felç ettiler. Neden, bu yüzden. O güzelim boğazda 5-6-7 kat binalar. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için. Bununla ilgili Boğaz yasasının yeniden ele alınması lazım. Bunun için bakanlığımızın kararlı bir adım atması gerekiyor. Bunun anayasasını kurmamız lazım. Hükümetimizin çok ciddi karar alması gerekir” dedi.
Erdoğan, “Ben yatay mimariden yanayım. İnsan toprağa yakın yaşamalıdır. Dikey mimarinin altında yatan gerçek; az topraktan çok para kazanmaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, müteahhitlerin üzerinden prim yaptığı “Kot” sorununa da dikkat çekti. Erdoğan, “Beyefendi inşaatı en yüksek noktadan alıyor. Denizden bakıyorsun 2-3 kat görünüyor ama 5-6 kat bina çıkıyor. Bu işi kökünden kazımamız lazım. Bodrum diyorsun, adam zemin yapıyor. Bu konularda belediyelerimizin hassas davranmamız lazım. Bodrumu zemine dönüştüren anlayış bana göre ihanettir. İşte efendim şuradan, buradan kazanmak istiyorum. Geç o işleri! Kazanmak istiyorum derken şehre ihanet ediyorsun, ihanet!”
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
“Batı medeniyeti sahip olduğu devasa üretim kapasitesine rağmen insanlığın mutluluğuna aynı oranda katkı sunamıyor.
Bizim medeniyetimizde şehirler, mahalleler ve sokaklar insanın yaratıcısına yönelişinin simgesidir.
Artık tarihimize, kültürümüze şehirlerimizin karakteristiğine uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir.
Başbakan Yıldırım: Çanakkale Köprüsü’nde İlk Kazma 18 Mart’ta
“BEN DİKEY MİMARİDEN YANA DEĞİLİM”
Ben dikey mimariden yana değilim, ben yatay mimariden yanayım. Bugünün Türkiye’si böyle bir çirkinliği, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor. Dikey mimarinin altında yatan gerçek az topraktan çok para kazanmaktır. Şehircilik konusunda tarihimizden ibret alarak hatalarımızın tekrarını önlemek zorundayız.
“MANHATTAN’DAKİ BİNALARDA RUHSUZLUĞU GÖRÜRSÜNÜZ”
Şehirlerimiz kentsel dönüşüm projeleriyle, gecekondu yapıların istilalarından kurtulurken, şahsiyetsiz projelere de teslim olmamalıdır. Sadece rant, kar, kazanç odaklı anlayışla böyle bir şehir inşası gerçekleştiremeyiz. İnsanlara huzur değil, gerginlik veren bir şehir sorunlu bir şehirdir. Manhattan’ı düşünün, orada bir ruhsuzluk olduğunu görürsünüz. Orada bir insan medeni olarak yaşıyorum diyemez. Odanıza çıkarsınız, beton yığınını görürsünüz. Yeşili görmek mümkün değil.
“DÜNYANIN 30 ŞEHRİNİN ORTAK ÖZELLİĞİ: TERÖR”
Bugün dünyanın 30 şehrinin ortak özelliği hepsinin de terör tehdidi altında bulunmasıdır. Sorun çözmek, toplumun bir kesimini diğerlerinden tehcir edecek yapı adacıları oluşturma anlamına gelmemelidir. Bu birliktelik herkesin, diğerinin halini görmesine, yardım elini oluşturmasına, yarasını sarmasına imkan sağlamaktadır. Bireyselleşmeyi teşvik eden yapılaşmalar, dünya cennetini cehenneme çevirir. Şehir dediğimiz zaman üzerinde durmamız gereken pek çok husus bulunuyor.
“TOKİ BİNALARI BAŞTA OLMAK ÜZERE…”
1940’lardan itibaren çarpık yapılaşmanın yanında aynı kişiliksiz projenin apartmanlar, siteler ortaya çıkmıştır. TOKİ binaları başta olmak üzere, artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, hayat tarzına uygun binalar dönemi gelmiştir. Sadece beton, demir, tuğla yığınlarından oluşan o yapılar yaylalarızı, kıyılarımızı işgal etmeye başlamıştır.
“RANT ODAKLI ANLAYIŞLA ŞEHİR İNŞA EDEMEYİZ”
Rant odaklı anlayışla şehir inşası gerçekleştiremeyiz. İnsan öncelikli inşa anlayışı ile yola devam etmeliyiz. Bizim kültürümüzde zenginle fakir, patronla işçi aynı mahallede bir ses işitimi mesafede oturabilmektedir.
“BİREYSELLEŞMEYİ TEŞVİK EDEN YAPILAŞMALAR DÜNYAYI CEHENNEME ÇEVİRİR”
Bugün dünyanın 30 şehrinin ortak özelliği hepsinin de terör tehdidi altında bulunmasıdır. Sorun çözmek, toplumun bir kesimini diğerlerinden tehcir edecek yapı adacıları oluşturma anlamına gelmemelidir. Bu birliktelik herkesin, diğerinin halini görmesine, yardım elini oluşturmasına, yarasını sarmasına imkan sağlamaktadır. Bireyselleşmeyi teşvik eden yapılaşmalar, dünya cennetini cehenneme çevirir. Şehir dediğimiz zaman üzerinde durmamız gereken pek çok husus bulunuyor.
Bilinçli bir şekilde kurulan şehirler medeniyetlerin kurucu ve taşıyıcı şehirleri olmuştur.
Ülkemizde yıkılığ yeniden yapılması gereken 6 milyonun üzerinden bina belirlenmiştir.
Bizim tarihimizde sömürgecilik yok.
“TOPLUMDAN UZAK TEK BAŞINA YAŞAMAK İNSANIN FITRATINA AYKIRI”
Toplumdan uzak tek başına yaşamak insan fıtratına aykırıdır. Şehirler bu fıtri ihtiyaçtan doğmuştur. Medeniyet kavramının insanların bir arada yaşadıkları şehirleri ifade eden geniş bir anlam dünyası vardır.
“FETÖ’NÜN AFRİKA’DAKİ TAHRİBATLARINI GİDERECEĞİZ”
Erdoğan’dan Afrika’ya FETÖ uyarısı: Yarın devlete sızdıklarında çok geç olabilir
(Doğu Afrika ziyareti) Önümüzdeki dönemde bir yandan FETÖ’nün oradaki tahribatlarını giderecek, hem de yeni ve çok sağlam temellerle adımlarımızı hep birlikte atacağız. ‘Biz bu kadarını bilmiyorduk’ diyorlar. Belgeleri, her şeyi önlerine koyunca ‘Gereğini yapacağız’ demeye başladılar.
“YEREL MİMARİYE UYGUN HAREKET EDELİM”
Ülkemizde yıkılıp yeniden yapılması gerken 6 milyonun üzerinde bina belirlenmiştir. Afetlerin ne zaman geleceği belli olmaz. Bizim elimizi çabuk tutmamız lazım. Kentsel dönüşüm için bugüne kadar 2.5 milyar lira kaynak kullanıldı. Kentsel dönüşüm çalışmalarında ne olur yerel mimariye uygun hareket edelim.
“MÜTEAHHİTLER ACIMAZCA YOLSUZLUK YAPIYOR, ŞEHRE İHANET EDİYOR”
Bugün tekraren söylüyorum. Kot denilen bir olay var. Müteahhitler bununla ilgili acımasız bir şekilde yolsuzluk yapıyorlar. Kotu denizden verme anlayışını getirmemiz lazım. Meyilli bir arazi. Beyefendi en yüksek noktadan alıyor. Böyle yapınca 2-3 kat yerine 5-6 kat bina çıkıyor. Bu işi kökünden kazımamız lazım. Her taraftan bakınca güzellik olması lazım. Bodrum diyorsun adam zemin yapıyor. Bu konularda belediyelerin hassas davranması lazım. Bodrum güneşi görmeyen yerdir. Etrafını açmak suretiyle bodrumu zemine dönüştüren anlayış ihanet içerisindedir. Yetkililer buna müsaade etmemeli. Şuradan buradan kazanmak istiyoruz… Geçin o işleri. Kazanmak isterken şehre ihanet ediyorsun, ihanet. İnsanın şehirler üzerinde hakkı olduğu gibi şehirlerin de insanlar üzerinde hakları vardır. Medeni olacaksak böyle olacağız.
“BOĞAZ’A ANAYASA LAZIM”
İstanbul Boğazı’nın hali ortada. Boğazı felç ettiler. İstanbul felç. Neden? Bu yüzden. O güzelim boğazda 5,6,7 kat binalar. Nerede bunlar. Ön görünümde. Kararlı bir duruş sergilenmediği için. Boğaz yasasının yeniden ele alınıp çıkarılması lazım. Bakanlık ve hükümet kararlı bir adım atmalı. Bunu sıfırlayalım demiyorum, inşaatların boğazda yapılmasından da yanayım. Çirkin yapıların yıkılıp onların yerine inşaat yapılsın ama bunun anayasası olsun. Bu adımı da atmamız lazım. Boğazın doğal güzelliğine aldığımız kararla bir farklılık getirelim.”
200 Bin TL Harcadı 20 Ton Üretim Yapacak Murat Dilsiz |
|
SGK Hileli Boşanmayı Affetmiyor |
|
| Trafik Sigortasında Prim İadesi Mert Akça |