Göz çevresi uygulamalarına dikkat!

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Kırışıklıkların giderilmesi amacıyla göz etrafına yapılan dolguların, ehil olmayan ellerde körlüğe kadar varan sıhhat problemlerine yol açabileceği belirtildi. Hacettepe Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Figen Özgür, bilhassa son senelerde kadınların genç ve şık görünebilmek amacıyla estetik cerrahi araya girmekye başvurduğunu söyledi.

Estetik amacıyla başvuran erkeklerin adedinin da bundan sonra hiç az olmadığına değinen Özgür, yükselen talebin giderek gün yüzüne çıkan suistimalleri de yanında getirdiğini, hekimlik dışı programların hasta güvenliğini tehlikeye attığını savundu. Estetik işlemlerin plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi ya da dermatoloji eksperleri yönünden yapılması gerekliliğini altını çizen Özgür, bugünümüzde kuaförlerde, şıklik salonlarında botoks ve dolgu programlarının gerçekleştirildiğini, hem de elinde çantayla kapı kapı dolaşıp program yapan bireylerin meydana çıktığını anlattı.

Göz etrafında sarfedilen dolgu maddelerinin damarları tıkayarak, görme kayıbına sebep olma ihtimalini dile getiren Özgür, fazla seyrek görülen bu komplikasyonun her şey doğru yapıldığında bile oluşabileceğini, bu hal öneme alınarak programnın, fazla dikkatli ve ehil ellerce gerçekleştirilmesi gerekliliğini vurguladı.

Prof. Dr. Özgür, “Yanlış program neticesinde kalıcı görme kayıbına, geri dönüşümsüz biçim bozukluklarına kadar ulaşabilen ciddi problemler oluşabilir. Bu yüzden ‘gençleşip, şıkleşeceğim’ diye ehil olmayan ellerde gözünüzü kaybetmeyin” ikazında bulundu.

Dolgu programlarının görme kaybının yanı sıra yüz sinirinin kısmi ya da tam felcine de sebep olma ihtimalini bildiren Özgür, “Biz bunları önceden kitaplardan okurduk, son senelerde ise görmeye başladık. Düşük ihtimal ama bireyin başına gelince fazla ciddi neticeleri oluyor. Böyle bir halda erken araya girmek etme olanağı olabileceği amacıyla bu programların, ilerleyen komplikasyonlar ile baş edebilecek şahıslar yönünden yapılmış olması önemli” diye konuştu.

“Meme protezinden çıkan silikonu bile yüze enjekte edenler var”

Bu komplikasyonların enjeksiyon hatasından ya da sarfedilen malzemenin kalitesinden kaynaklanabildiğine işaret eden Özgür, şu verileri verdi:
“Öyle ücra yerler var ki, hiçbir üst otoritenin denetimine tabi değil. Uygulayıcıların kim, sarfedilen malzemelerin ne olduğunu bilmiyoruz. Birfazla şıklik salonunda ‘ucuz olsun’ diye ideal bulmadığımız, onaylanmamış malzemeler kullanılabiliyor. En ilginci ise şu, ‘ucuza gelsin’ diye kendi ürettikleri bazı maddeleri kullananlar var. Bunlar arasında meme protezlerinden çıkan silikonları bir biçimde sulandırıp kullananlar da var, yapı marketlerden temin edilen endüstri tarzı silikon malzemeleri kullananlar da. Bunları yüze ve dudaklara enjekte ediyorlar. Ardından bu maddeyi ciltten, biz bile temizleyemiyoruz. İnsanlar o kadar kötü halda geliyor ki, maalesef geri dönüşü olmuyor.”

Selfie ile insanlar eksikliklerini görmeye başladı

“Sosyal medyada insanlar, çektikleri selfieleri paylaşıyor. Selfie fotoğrafları fazla yakından çekildiği amacıyla şık görünebilmek fazla basit olmuyor, o kadar yakın mesafeden şık olabilmek gerektiğince zor. Biz o mesafeden eksiklikleri belli etmek ya da kavrayabilmek amacıyla tıbbi fotoğraf çekeriz. Dolayısıyla selfie çılgınlığıyla insanlar kendilerindeki eksiklikleri fazla dikkat çekici görmeye başladılar. Bu da estetik taleplerini arttırmıştır.”