Tanyeli’nin Acı Dolu Hayat Hikayesi: Zorluklarla Dolu Bir Yaşam

   2025 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Oryantal dünyasında Tanyeli olarak tanınan Öznur Kral, 2,5 yıldır pankreas kanseriyle mücadele ediyordu ve maalesef tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ancak onun hayatı yalnızca hastalıkla değil, doğduğundan itibaren zorluklarla geçti. Tanyeli’nin hayatı, tıpkı filmleri aratmayan bir hikaye gibi. Çocukluğundan itibaren yaşadığı acılar, ona sadece fiziksel değil, duygusal açıdan da büyük yaralar açtı. İşte Tanyeli’nin acı dolu hayat hikayesi…

Çocukluk Yılları ve Ailesinin Dağılması

Tanyeli, 1970 yılında dünyaya geldi. Henüz iki yaşındayken anne ve babası boşandı ve bu, onun çocukluk yıllarını Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirmesine neden oldu. Anne ve babası teyze çocuklarıydı ve evlilikleri uzun sürmedi. Ailesinin dağılması, Tanyeli’nin hayatındaki ilk travmayı oluşturdu. Bu yıllarda yaşadığı büyük zorluklar, onun hayatındaki ilk büyük mücadeleleri başlattı.

Bakımsızlık ve Verem Hastalığı

Tanyeli, Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildikten sonra bakım yetersizliğinden verem oldu. Çocukluk yıllarını hatırlarken, “Soğuk bir odada açım diye ağladım” diyen Tanyeli, bu dönemi unutmakta güçlük çektiğini söyledi. Beş yaşında verem olan Tanyeli, uzun süre hastanede tedavi gördü ve bir buçuk yıl boyunca hastanede kaldı. Hastalık sürecinde tek bildiği şeyin hemşireye “anne” demek olduğunu anlattı.

Ailesinden Gördüğü Şiddet

Hayatındaki en zor yıllardan biri de ailesinden şiddet görmesiydi. Tanyeli, babası ve üvey annesinden gördüğü işkenceleri yıllarca unutamadı. Annesinin boşanmasının ardından, babası ve üvey annesinin yanında kalan Tanyeli, bu dönemde pek çok acı yaşadı. Babası, ona ve kardeşlerine fiziksel şiddet uyguluyor, onları eziyet ediyordu. Tanyeli, babasının onları ayaklarından asıp dövdüğünü, hatta acımasızca tuzlu suya ayaklarını soktuğunu anlattı. Bir gün, sadece makarna iyi pişmediği için babası tarafından başından tencereyle vurulmuştu. Tanyeli, yaşadığı bu travmalarla büyüdü.

14 Yaşında Evlilik ve 15 Yaşında Annelik

Tanyeli’nin hayatındaki bir başka dönüm noktası ise 14 yaşında yaptığı evlilikti. Henüz çocuk yaşta evlendiği Yusuf Uğur Sadıkoğlu ile 15 yaşında anne oldu. Oğlu Taylan dünyaya geldiğinde hayatı bir kat daha zorlaşmıştı. Gecekondu mahallesinde yoksulluk içinde yaşamaya devam ederken, ne iş yapabileceği konusunda çıkmazdaydı. O dönemde İzmir Alsancak’ta bir mağazada çalışıyordu ancak kazandığı para oğlunu büyütmeye yetmiyordu. Bir gün, teyzesi sahne dünyasına kostüm diken biri olarak ona şu öneriyi yaptı: “Anneni herkes tanıyor, git dans et.”

İzmir’den İstanbul’a Yükseliş

Tanyeli’nin hayatındaki en büyük değişim, sahneye adım atmasıyla oldu. İzmir’den İstanbul’a taşınan Tanyeli, burada oryantal olarak büyük bir çıkış yakaladı. Bir gün, ofis işlerini yapan Ali, ona Prenses Margaret’e dans etmeye gitmesini önerdi. Ardından seçmelere katıldı ve dansıyla dikkatleri üzerine çekti. Tanyeli, o günden sonra adını duyurmayı başardı ve gazeteler ona yazılar yazmaya başladı.

Dans Yarışmasındaki Dönüm Noktası

Tanyeli’nin hayatındaki önemli bir dönüm noktası da dans yarışmasında yaşandı. O dönemde diğer oryantallerin aksine, kıyafet ve aksesuarları olmayan Tanyeli, bir gün şalını unuttuğu için gecikmişti. Ancak, bu onu geri çekilmekten alıkoymadı. Yine de o gün, kendine özgü dansı ve figürleriyle dikkat çekti. Tanyeli, Hint figürlerine çok çalıştığını ve dansının ruhunu yansıttığını söyledi. Bu yarışma, hayatındaki büyük bir değişimi başlattı.

Sonuç: Zorluklarla Dolu Bir Hayat

Tanyeli, hayatı boyunca pek çok acı yaşasa da sonunda istediği başarıyı elde etti. Ancak, ona çektirdiği zorluklar, sağlık sorunları ve kişisel travmalar her zaman onun peşini bırakmadı. 2.5 yıl süren pankreas kanseri mücadelesi ve hayatı boyunca yaşadığı zorluklar, Tanyeli’nin hikayesinin bir parçası olarak hafızalara kazındı. O, her zaman mücadeleci ruhuyla anılacak ve acı dolu hayat hikayesiyle pek çok insana ilham verecek.