Toplantıda reform paketlerindeki mühim konuların gündeme alındığını ve meşru planlamalere son biçiminin verilmesine yönelik müzakerelerin yapıldığını ifade eden Kurtulmuş, ileriki zamanlarda bunlarla alakalı Bakanlar Kurulu kararının Meclis’e gönderileceğini söyledi.
“Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulacak”
Bu konuların arasında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumununkurulmasıyla alakalı meşru planlamanin bulunduğunu belirten Numan Kurtulmuş, şu şekilde konuştu:
“Türkiye’de İnsan Hakları Kurumu vardı, ilaveten adaletsizlik ve ayrımcılıkla mücadeleyle alakalı diğer bir kurum vardı. Bunların birleştirilerek yeni bir kurul haluna getirilmesiyle alakalı fazla ayrıntılı bir çalışma. Reformla alakalı bakanlıklar arasındaki ayrıntılı bir çalışma yapılarak bugün son biçimi verilmiş oldu. İnsan hakları ihlallerinin önlenmesi bu kurulun amaçlarından birisi. Bir diğer niyeti ayrımcılıkla mücadele edilmesi, ayrımcılığın önlenmesi ve ayrımcılığın neticelarının giderilmesi. Önlemeye çalıştığı üçüncü esas alan ise işkencenin önlenmesi. AK Parti hükümetleri kuruluşundan bu yana, ‘işkenceye sıfır tolerans’ politikasıyla Türkiye’de insan hakları ihlallerinin mümkün bulunduğunca azaltılabilmesi amacıyla fevkalade süratli bir perspektifle hareket etti.”
“Bir mahkeme ve üst kurul değildir”
Kurtulmuş, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun çalışmalarının mal ve hizmetlere, sosyal hizmetlere erişim ve istihdam konusu ile alakalı kamu ve hususi sektörde karşılaşılabilecek mümkün insan hakları ihlalleri ve ayrımcılığa karşı düzenleyici bir kurul biçiminde çalışacağını dile getirerek, “Bu kurul, bir düzenleyici kuruldur. Yoksa bu kurulun niyeti yasamaya, yürütmeye, yargıya araya girmek ederek onların işlevlerini yerine getirmek değildir. Bir mahkeme değildir, bir üst kurul değildir. Bu çerçevede düzenleyici bir kurul biçiminde yasama, yürütme ve yargının içerisinde mümkün olabilecek tespit edilen bu alanlardaki ihlallere karşı düzenleyici bir fonksiyon icra edecektir, yoksa ikame edici bir rolü yoktur” ifadelerini kullandı.
Ar-Ge reform paketi
Toplantıda ele alınan konular arasında Ar-Ge reform paketinin de bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, 64. Hükümet’in ekonomide fazla mühim bir faz değişikliğine gittiğini belirtti.
Ekonomide yalnızca makro dengeler ve makro ihtiyati tedbirlerle yol alınması ve Türkiye’nin nitelikli büyümeyi sağlamasının mümkün olmadığına ilgi çeken Kurtulmuş, “Bunun amacıyla Türkiye hem nitelikli büyümeyi sağlamak hem nitelikli büyümeyi sürdürmek hem de Türkiye’nin mümkün bir orta gelir tuzağına düşme tehlikesini ortadan kaldırmak amacıyla aslında Ar-Ge’de fazla mühim, devrim niteliğinde ismimlar atmaya gereksinimi vardır” diye konuştu.
Kurtulmuş, bu kapsamda Türkiye’nin Ar-Ge bölümünde 2002’den 2014’e kadar fazla mühim ilerlemeler kaydettiğini belirterek, “Ne yazık ki netice yeterli değildir. 2002’de Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılasının yalnızca yüzde 0,53’ü Ar-Ge’ye giderken, bu rakam 2014 itibarıyla yüzde 1,03’e çıkmıştır. Evet, yükseliş yüzde 100’den fazlatur ama Türkiye amacıyla yeterli değildir. 2023 hedefimiz amacıyla Türkiye’nin Ar-Ge’ye ayırmış bulunduğu gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki payının yüzde 3 standardına çıkmasıdır” dedi.
Kurtulmuş, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Ar-Ge Reform Programını Bakanlar Kurulu gündemine almış, kararlaştırmış. Bunlarla alakalı meşru planlamaler önümüzdeki zamanlarda inşallah Meclis’e sevk edilecek” dedi.
“Suriyelilere verdiği çalışma izni, Türk vatandaşlarının istihdamlarını kısıtlamayacak”
Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu’ndan ele alınan diğer mühim bir konunun ise Türkiye’de tespit edilen Suriyelilerin çalışma izniyle alakalı planlamaler bulunduğunu dile getirdi.
Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 seneından bu yana aşağı yukarı 2 milyon 411 bin Suriyeli’nin Türkiye’ye yaklaştığını hatırlatan Kurtulmuş, 2014’te Suriyelilerin geçici korunma altına alınmasıyla ilgi meşru planlamalerin yapıldığını ve 7 bin 351 şahsa çalışma izni verildiğini vurguladı.
Numan Kurtulmuş, Türkiye’deki Suriyelilere verdiği çalışma izninin, Türk vatandaşlarının istihdamlarını kısıtlamayacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Geçici koruma sağlanan yabancılar, geçici kimlik belgesi planlama tarihinden 6 ay sonra çalışma izni amacıyla başvurabilecekler. Bu insanlar, İçişleri Bakanlığı yönünden kendilerine kimlik belgesi verdiği, ikamet ettikleri illerde fakat çalışma hakkına sahip olacaklar. Suriyeli mülteci kardeşlerimizin çalışmalarını kısıtlayan bir diğer alan ise çalıştıkları iş yerindeki toplam çalışan adedinin yüzde 10’unu geçemeyecekler.”
“Vatandaşlar haksız rekabetle karşılaşmayacak”
Kurtulmuş, Türkiye’deki Suriyelilerin istihdamına dair, “Suriyelilerin yaş, cinsiyet, meslek gruplarıyla alakalı tüm veriler elimizde. Şu anda öngörülen bu çalışma müsadeleri kapsamında rastgele bir kısıtlama mevzubahis değildir.
Türkiye’de tespit edilen Suriyelilerin bir grup yardımlarla, desteklerle değil, kendi alın terleriyle, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına da katkıda bulunacaklarına işaret eden Kurtulmuş, Türkiye’deki vatandaşların, katiyen haksız bir rekabetle karşılaşmayacağına vurgu yaptı.
“Halk belediye diğernlarına ‘hendek kazsınlar’ diye oy vermedi”
“HDP’li belediyelerin kaynaklarını terör örgütüne aktarmalarına dair somut bir ismim atılacak mı?” sorusu üstüne Kurtulmuş, Türkiye’nin demokrasiyle yönetilen bir ülke bulunduğunu, HDP başta olmak üzere tüm siyasi partilerin ve mensuplarının bunun imkân ve nimetlerinden istifade ettiğini söyledi.
Halkın belediye diğernlarına, “hendek kazsınlar, hendek kazanlara bir grup araçlarla imkân sağlasınlar, bombaların, silahların taşınmasına yardımcı olsunlar, militanlara ön açsınlar” diye oy vermediğini belirten Kurtulmuş, halkın oylarını, ‘kendilerine güzel hizmet edilsin, belediye, şehircilik hizmetleri getirilsin’ diye verdiğini ifade etti.
“Öğrenciler ve veliler müsterih olsun”
“Bölgedeki birtakım ilçelerde öğrenciler eğitimine devam edemiyor. Bunla alakalı çalışmada son hal nedir” sorusuna Kurtulmuş, “Milli Eğitim Bakanlığımız fazla titiz bir biçimde bu çalışmaları gün gün, saat saat takip ediyor. Şundan her bireyin bir kere oldukça emin olmasını istiyoruz, yöntemi, biçimi nasıl olur onu önümüzdeki zamanlarda Milli Eğitim Bakanlığı netleştirecek ama Türkiye’de meşru biçiminde öğrencilerimiz görmek mecburiyetinde oldukları tüm müfredatı, bir sene ortamında belli çalışma gününü amacıylae alan eğitim gününde kesinlikle alacaklar, en güzel nitelikte alacaklar, hiç bundan tereddüdümüz olmasın” yanıtını verdi.
TEOG ve gibi sınavlara girenlerin sınavlarıyla alakalı hiçbir aksamanın olmayacağını ifade eden Kurtulmuş, öğrencilerin mağdur olmaması, eğitimlerini alması amacıyla çalışmaların düzenleneceğini kaydetti.
Kurtulmuş, tüm öğrencilerin, velilerin müsterih olmalarını isteyerek, bu hususta hiçbir eksikliğin yaşanmayacağının altını çizdi.
“Sokak sokak, mahalle mahalle bundan sonra bu mekanları biliyoruz”
Silopi’de fevkalade mühim, başarılı bir netice alındığını ve bugün itibarıyla Silopi’de terör unsurlarının fazla büyük bir kısmının temizlendiğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sokak sokak, mahalle mahalle bundan sonra bu mekanları biliyoruz. Nerede, hangi ek tedbirlere gereksinim varsa bunları İçişleri Bakanlığımız alacaktır. Ümit ediyoruz ki bu tüm tedbirlerin neticesinde en kısa vakitte terör tümüyle sona erecek. Türkiye’de terör örgütü, bu hareketlerini yapamaz duruma ilerikitir.”
Etkin bir terörle mücadelenin ciddi bir koordinasyon gerektirdiğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Ciddi bir biçimde bu anlamda yeterli sayıda güven kuvvetine sahip olmanızı gerektiriyor, bir grup alet ve ekipmanı gerektiriyor. Öncelikli biçiminde burada temizlenen yerlerde polis merkezlerinin kurulması, hususi harekatçı polislerin buralarda konuşlandırılması, İçişleri Bakanlığımızın üstünde çalıştığı bir konudur. Sokak sokak, mahalle mahalle bundan sonra bu mekanları biliyoruz. Orada nerede, hangi ek tedbirlere gereksinim varsa bunları İçişleri Bakanlığımız alacaktır. Ümit ediyoruz ki bu tüm tedbirlerin neticesinde en kısa vakitte terör tümüyle sona erecek. Türkiye’de terör örgütü, bu hareketlerini yapamaz duruma ilerikitir. Sonuçta biz bu halin arızi bir hal bulunduğunu düşünüyoruz. Türkiye 38 senedir terörle mücadele ediyor ama terörle mücadelede bu kadar yoğun bir dönem, bu işlemiş dönemde fazla az yaşanmıştır. Bu devresinin arızi olmasını ve neticede bu memleketin her yerinde tüm insanlarımızın hak ve özgürlükleri korunmuş birinci sınıf yurttaşlar biçiminde Türkiye’nin her yerinde barış ve esenliğin olmasını, huzur ve sükunun olmasını isteriz.
“İnşallah bu arızi hali en kısa vakitte bitiririz, terör sona erer”
“Terörle mücadele diğer bir konudur, terörle mücadele yapar iken de, ‘Nasıl olsa terörle mücadele yapıyoruz’ diye insan hak ve onurundan vazgeçilebileceğini zannetmekse bamdiğer bir konudur” diyen Numan Kurtulmuş, “Biz katiyen, insan hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeden, bölümde yaşam sürdüren kardeşlerimizin her birisinin, kıymetli insanlar, özgür ve eşit bireyler bulunduğunu unutmadan, yeni Türkiye’nin inşası konusu ile alakalı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki halkımızın da bu prosese nasıl katkısı olacak onun üstünde çalışırız. İnşallah bu arızi hali en kısa vakitte bitiririz ve terör sona erer.”
200 Bin TL Harcadı 20 Ton Üretim Yapacak Murat Dilsiz |
|
SGK Hileli Boşanmayı Affetmiyor |
|
| Trafik Sigortasında Prim İadesi Mert Akça |