Atık Sulardaki ‘Koronavirüs Haritası’ Mutasyonu Ortaya Çıkardı

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Türkiye’de koronanın atık sulardaki varlığının araştırılması için devam eden çalışmalar sonucunda virüsün yayılımı haritalar üzerinde gösterildi. 81 ilden numuneler alınırken, mayıs ayında atık sulardaki virüsü bir anda görememeye başlayan proje ekibi, bunun nedeninin ise virüsün uğradığı mutasyon olduğunu belirtti.

Türkiye’de uzun bir zamandır atık sularda koronavirüs olup olmadığı tartışılırken, konuyla ilgili olarak Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi açıklamalarda bulundu. Nisan ayından bu yana devam eden çalışmaların sonucunda, Türkiye’deki koronavirüs yayılımını gösteren haritalar oluşturduklarını anlatan Kocamemi, şunları söyledi:

“Nisan ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başlattığı bir proje bu. Türkiye Su Enstitüsü koordinatörlüğünde. Nisan ayında biz Türkiye’nin 81 ilinden numuneleri toplamaya başladık, Haziran ayına kadar bu toplama işlemleri devam etti ve bunlarda SARS-CoV-2 qPCR analizleri gerçekleştirdik. Bunun neticesinde, Nisan ayında başlıca 7 şehrimizde kovid-19 vakalarının yaygın olduğunu gözlemledik. O tarihlerde, haritadan da görüleceği gibi Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde, Karadeniz bölgesinde, Akdeniz’in özellikle doğu kesiminde çok fazla vaka yoktu. Ağırlıklı olarak İstanbul, Bursa, İzmit, İzmir, Konya illerinde kovid-19 vakası daha fazla görmüştük.

“İSTANBUL’U HARİÇ TUTUYORUM”

Burada İstanbul’u hariç tutuyorum çünkü İstanbul’da hali hazırda vakalar çok fazla. En fazla yoğunluğun olduğu yer baştan beri İstanbul’du. Onun için İstanbul’dan her hafta numune alıyoruz ve yine Devlet Su İşleri (DSİ)’nin yardımıyla, numunelerin qPCR analizleri gerçekleştiriliyor. Fakat raporlamada bir değişiklik yaptık çünkü anladık ki, bizim bu değerleri bu şekilde belirtmemiz, insanlarda bir hissiyat yaratmıyor. Bu amaçla da bir renk skalası belirledik. Aynı Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı gibi, atık sulardaki bu virüs yayılımını haritalar üzerinde nasıl belirleriz skalası bu skala. Koyu yeşil vakaların çok yüksek olduğunu, açıldıkça davakaların azaldığını gösteriyor. Orada bir sarı renk görüyorsunuz, o sarı renk de bizim dedeksiyon limitimiz. Yani qPCR cihazının bir dedeksiyon limiti var. Bunun altındaki değerler ya o bölgede vakaların çok düşük olduğu ya da hiç olmadığı anlamına geliyor.”

“NUMUNE ALIP BAKTIĞINIZDA 1-1,5 MİLYON KİŞİYE BAKMIŞ OLUYORSUNUZ”

Çalışmalar sorunsuz bir şekilde devam ederken, Mayıs ayında birden atık sulardaki virüsü görememeye başladıklarını ifade eden Kocamemi, o tarihlerde virüsün mutasyona uğramış olabileceğini dile getirerek şöyle konuştu:

“İlk önce İstanbul’un haritasından bahsedeyim. Burada haftalık olarak alınıyor ve iki adet arıtma tesisi belirledik. Bu arıtma tesisleri çok büyük, Avrupa’da emsali olmayan arıtma tesisleridir. Ambarlı Atık Su Arıtma Tesisi, Avrupa Yakası’nı temsil ediyor ve 1,5 milyon kişiye hitap ediyor. Paşaköy ise Anadolu Yakasını. Anadolu Yakasında 1 milyon kişiye hitap eden tesisler. Yani şöyle söyleyeyim, bu tesislerden bir numune alıp baktığınızda 1 milyon ve 1,5 milyon kişideki yayılıma bakmış oluyorsunuz.

“MAYIS AYINDA VİRÜSÜ GÖREMEMEYE BAŞLADIK”

Renk değişimlerini görüyorsunuz. Nisan ve Mayıs aylarına vakamız çok yoğundu, sonra bir azalma görüldü. Şu tarihlerde ise İstanbul’da vaka sayılarında artış olduğu renk skalasında da görülüyor. Aradaki boşluğun sebebi şu, biz qPCR’da RDRP genine hitap eden bir primer kullandığımızdan bahsetmiştik. Bu tabii çok teknik ama önemli bir bilgi. Virüsün bir genomu var ve bu genomun değişik bölgelerine hitap eden primerler var. Biz önce RDRP bölgesine hitap eden primerlerle çalışmaya başladık. Virüsü gayet de güzel redekt ediyorduk. Fakat sonrasında, Mayıs ayında Türkiye genelinde virüsü görememeye başladık.