Yaşar Yakış Disiplin Kurulunda

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen MYK toplantısında alınan birtakım kararları paylaştı.

AK Parti’nin tüzüğü ve ilkeleri kapsamında bir değerlendirme yapıldığını ve gelen şikayetleri baz alarak kararlar aldıklarını bildiren Çelik, “Adana Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk, Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı yönünden hazırlanan rapor neticesinde, eşini belediye başkan muavini yaparak hususi nüfuz kullanmak, imar uygulamalarında menfaate dayalı iş ve işlemler uygulamak, AK Parti ilkeleri ile bağdaşmayan tutum ve davranışlar sergilemek gibi belirlemeler kapsamında tüzüğümüzün 117/1 maddesi ve devam maddeleri uyarınca net ihracı amacıyla Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir” diye konuştu.

Çelik, Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük’ün de AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı yönünden hazırlanan rapor doğrultusunda, 7 Haziran ve 1 Kasım tercihlerinde il ve ilçe tercih koordinasyon programlarına katılmadığı ve parti ile alakalı aleyhte sözlü ve fiili davranışlarda varolduğu lüzumçesiyle tüzüğün 117/1 maddesi ve devam maddeleri kapsamında tedbirli şeklinde partiden net ihracı amacıyla Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini söyledi.

Ömer Çelik, Ankara Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan’ın ise AK Parti ilkeleriyle bağdaşmayan iş ve işlemler yapması, AK Parti tüzüğü ve ilkelerine aykırı bulunan davranışlarda varolduğu şeklindeki belirlemeler sebebiyle aynı tüzük maddesi uyarınca tedbirli şeklinde partiden net ihracı amacıyla Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini belirtti

Çelik, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’la alakalı kararı ise şu şekilde açıkladı: “AK Parti kurucu delegesi Yaşar Yakış’ın da devlet amacıylae nüfuz etmiş, yerel güvenilirği tehdit eden legal görüntülü illegal yapının yayın organlarından yaptığı açıklamalarla, AK Parti tüzüğünün 117/7 maddesinde düzenlenen parti yöneticileri, üyeleri ya da parti tüzel kişiliği ile alakalı basın yayın araçlarıyla kamuoyuna gerçek dışı haber yaydığı, iftira, hakaret, karalama ve ufak düşürücü beyanlarda varolduğu amacıyla AK Parti ilkeleriyle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda varolduğu belirleme edilmiş olup, tüzüğün 117/1 ve devam maddeleri uyarınca tedbirli şeklinde partiden net ihracı içi Merkez Disiplin Kurulu’na sevki sağlanmıştır.” Çelik, tüm şikayetlerin partinin alakalı birimlerinde değerlendirildiğini dile getirdi.

AK Parti’nin kurucu değerleri, ilkeleri varolduğunu, bunların AK Parti’yi yaşatan ilkeler olduğunu altını çizen Çelik, sözlerine şu şekilde devam etti:

“AK Parti’de politika gerçekleştirmeyle AK Partili bir şekilde politika uygulamak arasında fark var. Her birimizin AK Parti’nin kurucu değerlerine ve AK Parti’nin gösterdiği siyasi hassasiyetlere riayet etme mecburiyetimiz var. Bu, vatandaşlarımıza karşı ifa etmemiz lüzumen bir borçtur. AK Parti’nin ilkelerini korumak, AK Parti’nin siyasi hayatının devamlılığı ve hizmet yapma kapasitesinin korunması manasına gelir. AK Parti’de bu ilkeleri korumazsak o vakit AK Parti’nin siyasi misyonunun manası kalmaz.”

“Türkiye üstüne düşen sınavı vermektedir”

Türkiye’nin milyonlarca Suriyeliyi bulundurduğu ortamda, Avrupalı ülkelerin 10 bin, 20 bin gibi rakamları uzun vakit müzakere ettiğine ilgi çeken Çelik, şu şekilde devam etti:

“Yaşanan bir insanlık sorunudur. Suriye sorununu çözümsüz bırakanlar, bu insanların ölümünde de sorumludurlar. İnsanlığın önüne şu şekilde bir soru gelmektedir; uluslararası kurumlar bu insanlara sahip çıkmayacaksa ne amacıyla varlar? Uluslararası kurumlar bu insanların hayatını da korumayacaksa kimin güvenilirğini koruyacaklar? Uluslararası kurumlar, bu çaresiz, elinde hiçbir olanağı olamayan çoluk çocuğun, kadınların hayata Hürriyetini korumayacaksa, bunlara güvenilir bir çatı sunmayacaksa bu kadar toplantıya, retoriğe, yüksek perdeden dillendirilen ilkelere ne lüzum var. Türkiye burada üstüne düşen sınavı vermektedir.”

Çelik, “Kavimler göçü gibi bu kadar insan, bu kadar çocuk göz göre göre ölürken, uluslararası kurumların, büyük mekanizmaların bu kadar duyarsız kalması, meşruiyet sorununun gündeme getirilmesini ve sorgulanmasını lüzumtirir” dedi.