Terör Konsorsiyumuna Destek Sunuluyor

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök diğernlığındaki heyetin TRT Genel Müdürü Şenol Göka’nın makamını bastığını ve işgal ettiğini belirterek, “Bu bir eşkıyalıktır, vandalizmdir, haydutluktur. Eğer CHP’liler bu mafyatik tavrı kendilerine yakıştırıyorlarsa bilsinler ki TRT Genel Müdürü yalnız değildir. Onun şahsında bize uygulanan saldırıyı katiyen karşılıksız bırakmayacağız” dedi.

Metiner, düzenlediği basın toplantısında, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök diğernlığındaki heyetin TRT Genel Müdürü’nün makamını bastığını, meydana çıkan görüntünün hoş olmadığını, demokrasi ve insanlığa yakışmadığını söyledi.

Bir politikaçinin tavrı ve tarzının öyle olmaması gerekliliğini ifade eden Metiner, “TRT’de yayınlanan bir belgeselden ötürü rahatsızlık duyabilirsiniz, eleştiri ve kanaatlerinizi dile getirebilirsiniz. Ama eşkıya, mafya mantığıyla TRT Genel Müdürlüğüne gidip Genel Müdür’ün makamını işgal edemezsiniz. Dokunulmazlıklarınızın arka kısmına sığınıp hakaretler, tehditler yağdıramazsınız, Bunun adına eşkıyalık denir. Dün CHP heyetinin yaptığı, sözcüklerin tam manasıyla eşkıyalıktır. Dün orası işgal edilmiştir. Mafyöz tavırlarla ağır hakaretler ve tehditler savrulmuştur. ‘Seni orada oturtmayız’ türünden mafyavari bir ağız kullanılmıştır, kof kabadayı tavırlarıyla bir işgal vakaı yaşanmıştır. İşgal ve haydutluk yapılmıştır” diye konuştu.

TRT’nin devletin yayın organı olmasının “Türkiye’de tek parti devresinin, milli şef şeklinde anılan diktatörlük devresinin eleştirilmeyeceği manasına gelemeyeceğini” savunan Metiner, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Elbette tek parti diktatörlüğü de Türkiye’nin milli şef devresi de faşizmle özdeşleşmiş milli şef devresi de TRT’de rastgele bir belgeselde, programda eleştirilebilir. Bir yanda diktatörlük eleştirisi yapacaksınız, bir yanda sabah akşam Sayın Cumhurdiğernımız amacıyla diktatör diyeceksiniz, diktatörlükten ve diktatörden bu kadar fazla rahatsız olduğunuzu beyan edeceksiniz, öbür doğrultuda dünyada eşine az rastlanır tek parti diktatörlüğüne yöneltilen bir eleştiriyi Atatürk ve İnönü’ye hakaret biçiminde yorumlayacaksınız. Yok öyle yağma. Atatürk’ün arka kısmına sığınmasın CHP. İnönü, Türkiye’nin ilk faşist lideridir. Tek parti devresi de kaskatı bir diktatörlük devresidir. TRT’nin de bu devresi eleştirmesinden oldukça natural hiçbir şey olamaz. İnönü kuşkusuz eleştirilebilir. CHP’li Sayın Gök ve arkadaşları, İnönü’nün eleştirilemez olduğuna inanıyorsa, faşizmle özdeş diye tariflenebilecek tek parti devresinin eleştirilemez olduğuna inanıyorsa o vakit basın ve kanaat özgürlüğünden söz etmesinler bir oldukça. Bir yanda Hürriyet ve gibi yayın organlarına uygulanan saldırıyı kınarken, öbür yanda bu saldırının bir aynısını TRT’ye uygulamak, TRT Genel Müdürümüzün makamına uygulamak fazla büyük bir ilkesizlik ve tutarsızlık örneğidir. Orada bir CHP milletvekilinin ‘ben bu kapıyı kırarım’ biçiminde konuşması, fazla büyük terbiyesizlik örneğidir. TRT Genel Müdürü’nün kapısını kıracağını söylemek, CHP’nin genlerinde hala gizli duran faşizmin tezahürüdür. Kameralar karşısında yalnızca bir Genel Müdürü değil, orada edepsiz şekilde Sayın Cumhurdiğernımız’ı aşağılamaya kalkışmak katiyen kabul edilebilir hal değil.”

CHP’nin kongre evveli tavrının, kendi siyasi iç dengeleri ve hesaplaşmalarıyla alakalı olma ihtimalini bildiren Metiner, fakat bir politikaçinin problem çözme tekniği şeklinde yalnızca ve yalnızca demokratik diyaloğu temel alması gereğine işaret etti. CHP’nin bir yanda uzlaşmadan bahseder iken öbür doğrultudan şiddetin diline başvurmakla “ne kadar ilkesiz ve tutarsız parti olduğunu gösterdiğini” ileri süren Metiner, “Sayın Kılıçdaroğlu şayet bu eylemin gerisinde değilse, lütfen bunu kınasın ama bu eylemin gerisinde duruyorsa o vakit CHP’nin kurumsal şeklinde da bundan sonra uzlaşmadan söz etmesi katiyen inandırıcı olmaz” dedi.

Metiner, dün basın ve politika adına büyük bir cinayet işlendiğini; vakanın basın, demokrasi ve politika kurumuna yönelik suikast girişimi olduğunu savunarak, rastgele bir itişme ve didişme, sıradan bir vaka olmadığını kaydetti. Yaşananı, “CHP zihniyetinin iktidar olması halunda nasıl bir Türkiye istediğinin göstergesi” şeklinde tarifleyen Metiner, “7 Haziran tercihleri evvel CHP Genel Sekreteri’nin ‘tek başımıza iktidara gelirsek ertesi günden başlayarak bir kısım medya organlarını kapatılacağını’ söylemesi, o medya organlarının sahiplerinden hesap sorulacağını ilan etmesi de CHP’nin genlerindeki o faşizmin dışa vurumudur. Dün Sayın Gök ve arkadaşlarının şahsında bu faşizm bir kez oldukça hortlatılmıştır” görüşünü ifade etti.

Olayı şiddetle ve hiddetle kınadığını bildiren Metiner, “Bu bir eşkıyalıktır, vandalizmdir, haydutluktur. Eğer CHP’liler bu mafyatik tavrı kendilerine yakıştırıyorlarsa bilsinler ki TRT Genel Müdürü yalnız değildir. Onun şahsında bize uygulanan saldırıyı katiyen karşılıksız bırakmayacağız. Hukuk amacıylade, demokratik politikain öngördüğü araçlarla CHP’in bu saldırganlığını kuşkusuz ki karşılıksız bırakmayacağız, bunun hesabını soracağız” diye konuştu.

AK Parti iktidarının atadığı TRT Genel Müdürü’ne uygulanan saygısızlığın kendilerine ve dşayetlerimize uygulanan saygısızlık olduğunu ileri süren Metiner, “Bu edepsiz saldırganlığı katiyen karşılıksız bırakmayacağız. Umarım ve dilerim bir oldukça bu tür bir eylem yaşanmasın. PKK’nın, HDP’nin Sur, Cizre, Silopi’de yapıp ettiklerinin bir aynısını, anlayış ve teknik düzeyinde bir aynısını Cumhuriyetin başkenti Ankara’nın göbeğinde bu şekilde yaşanıyor olması ilaveten CHP tarihine de utanç belgesi şeklinde geçmiştir. CHP’nin aklını başına devşirmesi gerekiyor. Ülkede problemlarımızı konuşarak tartışarak çözeriz, makam basarak, hakaret, tehditler yağdırarak değil” diye konuştu.

Metiner, “saldırıyı karşılıksız bırakmayacağız” demekle ne gerçekleştireceği sorusuna, “Biz sözle yanıt veririz. Bugün burada yaptığımız gibi. Bizim söyleyecek sözümüz var. Bu haydutluğu katiyen karşılıksız bırakmayız, hesabını sorarız. Sözümüzle, politikain ve hukukun araçlarıyla…Bu haydutluğa göz yumduğumuz andan itibaren demokratik politikain ipini de çekmiş oluruz. Kimseyi tehdit etmeyiz ama kimsenin de bizi tehdit etmesine izin vermeyiz. Herkese anladığı dilden yanıt veririz. CHP ile de anladığı dilden konuşmasını biliriz. Umarım ve dilerim bir oldukça böylesine edepsiz, hukuksuz bir saldırganlık eylemine girişmezler” karşılığını verdi.

-“CHP, terör konsorsiyumuna vakit vakit siyasi destek sunuyor”

Metiner, İstanbul’da meydana gelen patlamayla alakalı bilgi almadığını belirterek, “Türkiye’ye karşı sarfedilen terör konsorsiyumu var. PKK, DHKP-C, MLKP… Eminim ki suçluları yakalandığında ve cezalandırıldığında Sayın Gök ve arkadaşları tekrar Meclis’te yeri göğü inletirler. Bir terör konsorsiyumuna bu kadar arka çıkılan bir diğer devre olmamıştır. Dün adetlerini unuttuğum akademisyenler aleni şekilde PKK terör teşkilatıne arka çıkmışlardır, kendi devletine ve hükümetine düşmanlık göstermişlerdir. CHP’nin geçmişinde de bu tür terör örgütlerine arka çıkma söz konusudur. Onlar amacıyla AK Parti’yi köşeye sıkıştıracak her eylem yasaldur. Ama terör eylemi üstünden hiç kimsenin Türkiye’nin rotasını belirlemesine izin vermeyeceğimizi herkes bilsin. Bugünleri de atlatacağız ama teröre arka çıkanların utancı bundan sonra ileriki kUşaklar yönünden da anılacaktır” görüşünü savundu.

Bir gazetecinin “Bu terör konsorsiyumuna CHP’yi de mi dahil ediyorsunuz?” sorusuna, “CHP, bu terör konsersiyumuna vakit vakit siyasi destek sunuyor” karşılığını verdi.

AK Parti’nin Afyonkarahisar’daki kampında “terörle mücadele noktasında şu anda insan haklarının vakti değil” ifadesini kullanıp kullanmadığı sorusuna, “Hayır katiyen. Olur mu öyle şey? Çok yanlış” diyerek, insan hakları ve demokrasinin kendileri amacıyla olmazsa olmaz ilkeler olduğunu vurguladı.

Terörle mücadeleyi insan hakları ve demokrasi kök salsın diye verdiklerini izah eden Metiner, şunları söyledi:

“PKK terör teşkilatı, Kürt halkını öz idare adı altında köleleştirmeye çalışıyor. Bizim terörle mücadelemiz Kürt halkına karşı değil. Kürt halkını köleleştirmeye çalışan ve Kürt halkı üstünde de silaha dayalı tahakküm rejimi oluşturmaya çalışan PKK vandalizmine karşıdır. Kürt halkının can ve mal emniyetini sağlamaya yönelik huzur, özgürleştirme operasyonudur. Biz terörle mücadele eder iken katiyen ayağımızı demokrasiden de hukuktan da çekmeyiz. Eğer devlet adına birileri bu haklı ve yasal süreçte insan haklarını ihlal eden davranış sergilerse gereğini yaparız.”

Metiner, “kalekollara hususi timlerin yerleştirilmesi programıyla netice alınabilecek mi?” sorusuna, “Denenmeden bilinmez. Deneyelim bakalım. Terör teşkilatı fazla rahatsız olduğuna göre, netice alacağımız bir teknik” karşılığını verdi.