Mücadele Sivillere Zarar Vermeden Sürecek

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Recep Akdağ, “Özellikle son 6 aydır çok başarılı bir mücadele sürdürülüyor. Birçok yerde terör örgütünün nefesi kesildi. Güneydoğu’daki bazı kasabalarda, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki faaliyetleri karşısında güven güçlerimiz çok başarılı bir biçimde operasyonlarını devam ettiriyorlar. Sivillere zarar verilmemesi hedefiyle de büyük bir ilgi ortamında davranılıyor” dedi.

Akdağ, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de terör örgütlerinin ülke huzurunu bozmak hedefiyle faaliyet yürüttüğünü, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bir polisin şehit edildiğini ve biri 5 aylık bebek olmak üzere 5 kişinin hayatını kaybettiğini, SultanAhmet’te de 10 turistin öldüğünü anımsatarak, “Hem Türkiye’de hem dünyada teröre karşı sağduyunun ön plana çıktığını gördük” diye konuştu.

Bazı akademisyenlerin dolaylı olarak şiddeti ve terör örgütünü destekler anlamda tespit edilen bir bildiriye imza attığını altını çizen Akdağ, imza atan isimlerin aslında akademinin icap ettirdiği bilimsel gerçek olmaktan uzak bir tarafgirlik ortamında olduklarını ifade etti.

Bölücü terör örgütünün Kürtlerin bulunduğu her yerde vatandaşın hayatını çekilmez hale getirmek hedefiyle her türlü faaliyeti yürüttüğünü izah eden Akdağ, şunları kaydetti:

“İktidarımız bununla ciddi biçimde mücadele etmeye devam edecektir. Özellikle son 6 aydır çok başarılı bir mücadele sürdürülüyor. Birçok yerde terör örgütünün nefesi kesildi. Güneydoğu’daki bazı kasabalarda, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki faaliyetleri karşısında güven güçlerimiz çok başarılı bir biçimde operasyonlarını devam ettiriyorlar. Sivillere zarar verilmemesi hedefiyle de büyük bir ilgi ortamında davranılıyor. Bölücü terör örgütü PKK’ya direk ya da dolaylı olarak destek veren siyasi taraflar ve kişisel destek verenler halk nazarında mahkum ediliyor.Kürt kardeşlerimiz PKK’nın hain, zalim yüzünü çok gerektiğince şık görüyorlar. Son vakit PKK ve HDP vatandaş nezdindeki desteklerini giderek kaybediyor. Bunu gördükçe de şiddetin dozunu artırarak, baskıyla işlerini halletmeye çalışıyorlar.”

Erzurum’da da PKK’nın ve destekçilerinin nefes almasına müsaade etmeyeceklerini, vatandaşın üzerindeki baskıların tamamen kalkması hedefiyle çalıştıklarını aktaran Akdağ, “Masum insanlara, sivillere, bebeklere saldırmaktan, şiddet uygulamaktan çekinmeyen, okul yakan, öğretmenlerin derslere girmesine izin vermeyen, ambulansa bile kurşun sıkan bir zihniyet bundan sonra milletin nazarında mahkum olmuş durumdadır” değerlendirmesinde bulundu.

Terör örgütünün başarılı olma imkanı ve olasılığının olmadığını da kaydeden Recep Akdağ, sözlerini şu biçimde sürdürdü:

“Biz de Erzurum’da huzur ortamında güven ortamında yaşamaya devam edeceğiz. Kürt kardeşlerimizin yoğun yaşadığı ilçelerde herhangi bir kişi ya da kişiler bir baskı ya da tehdit unsuru olmaya teşebbüs ederse, vatandaşlarımız bunu güven güçlerimize bildirsin. Hiç endişe etmesinler devletimizin gücü, Türkiye Cumhuriyetinin gücü 3-5 çapulcu PKK yandaşının gücünden kat kat çokdır. Yeterki vatandaşımız çekinmesin, endişe etmesin. Kim bu işlere tevessül ettiyse, gereken cevabı alacaktır, cezası kesilecektir.”

Terör örgütüne bir biçimde direk ve dolaylı yoldan destek veren kişiler arasında kamu görevlilerinin de olma olasılığını ifade eden Akdağ, “Kim bu tür bir yanlışın hedefiylee düşerse hukuki anlamda ne yapılması gerekiyorsa onlar hedefiyle de yapılıyor. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ‘ne dair iddialara dair üniversite yönetiminin konuyu takip ettiğini biliyorum. Dicle Üniversitesi’nin adını bir bütün olarak alıp, oradaki herkesi töhmet altında bırakmak olmaz. Suçun bireyselliği ilkesinden hareket ekmelşıkz. Türkiye bir hukuk devletidir” diye konuştu.

– Akademisyenlerin bildirisi

Bir soru üzerine, akademisyenlerden sonra bazı sanatçıların da bir bildiri imzaladığını aktaran Akdağ, şunları söyledi:

“Türkiye’de on binlerce akademisyen ve sanatçı var. Bunların ortamından çok küçük bir grubun bir yanlış bildiriye, yapılmaması gereken bir biçimde imza koyması, kendilerince bir algı oluşturmaya çalışmaları yanlıştır. Türkiye’deki akademisyen ve sanatçıları bu bağlamaz. Çok gerektiğince büyük sayıda bir akademisyen de karşı bildiri hazırlıyor. Savcıların da harekete geçtiğini görüyoruz. Meseleyi küçük bir grubun kişisel bir tasarrufu olarak görmek ve bunu bütün akademisyenlere asla mal etmemek lazım.”

Akdağ, 1001 hatim duasına katılmak hedefiyle Erzurum’a geldiklerini belirterek, “Erzurum’da aşağı yukarıya 500 senedir devam eden bu gelenek, büyük bir canlılıkla devam ediyor. Bu sene 25 bine yakın hatim okunmuş durumda” dedi.