Usulsüz Dinlemede Yeni Gözaltılar

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “Usulsüz dinleme” iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında savcılığın tutuklamasını talep ettiği 18 şüpheliden 15’i tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, “usulsüz dinleme” iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında gözaltına alınan 30 şüpheliden 18’inin tutuklanması için nöbetçi sulh ceza hakimliğine yazılan yazıda, “şüphelilerin yasa dışı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) faaliyetleri çerçevesinde siyasetçi, belediye başkanları, hakimler, Emniyet personeli, TSK mensuplarını, sanatçılar ve gazetecilerin arasında bulunduğu birçok kişi ile yakınlarını dinledikleri” bildirildi.

Yazıda, “şüphelilerin takip ettiği kişilerle ilgili bilgileri örgütün FETÖ/PDY’nin menfaatleri doğrultusunda kullanmayı, açıklarını bulduğu kamu görevlilerini tasfiye ederek, yerlerine örgüt üyelerinin atanmasını sağlamayı amaçladıkları kanaatine varıldığı” belirtildi.

Soruşturma savcısınca, 30 şüpheliden 18’inin tutuklanması için nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilen yazının, “FETÖ/PDY hakkında genel değerlendirme” başlığı altında, Fetullah Gülen’in kurduğu FETÖ/PDY’nin, kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını istismar ettiği kaydedildi.

Yapılanmanın, “himmet” adıyla topladığı finansla yurt içi ve dışında eğitim kurumları faaliyete geçirdiği; amaç ve ilkeleri doğrultusunda öğrenci yetiştirdiği anlatılan yazıda, örgütün, bu öğrencileri ve elde ettiği mali ve siyasi gücü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi ve ekonomik güç haline gelmek amacıyla hareket ettiği belirtildi.

Örgüt lideri Gülen’in, “Devletin tüm kılcal damarlarına sızma” talimatı doğrultusunda tüm devlet kurumlarında kadrolaşmaya gidildiği, örgüt üyelerinin devlet kadrolarına atanması için KPSS sorularının sınav öncesinde temin edilerek, örgüt üyelerine dağıtıldığı aktarılan yazıda, örgütün, “gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kağıtlarıyla haberleşme, özgeçmiş raporu verme ve kod adı kullanma” gibi özellikleriyle diğer yasa dışı terör örgütlerinin örgütlenme taktiklerini uyguladığına dikkat çekildi.

Örgüt üyelerinin, kamuda aldıkları görevlerin niteliğine göre değil, örgüt içerisindeki rütbelerine göre hiyerarşiye tabi tutulduğuna yer verilen yazıda, “kainat imamı ve mehdi” olarak kabul edilen Fetullah Gülen’in liderliğindeki örgütün, “danışman kadrosu; kıta, ülke, bölge, il, ilçe, esnaf, semt ve ev imamları” üzerinden örgütlenerek tabana yayıldığına işaret edildi.

– “Bilgi havuzu”

Kamudaki bütün kurumların her birinin başına da “imam” olarak adlandırılan ve bu kurumların hiyerarşik yapılarının dışında bulunan sorumlular atandığı bildirilen yazıda, örgütün, mevcut sistemi yıkmak yerine devletin tüm kurumlarını ele geçirmeyi hedeflediği bildirildi. Örgütün güçlü istihbarat ağına sahip olduğu, kamu kurumlarındaki örgüt mensuplarının da edindikleri bilgileri örgüte aktararak, bilgi havuzu oluşturdukları, buradaki bilgilerin örgüte yakın medya organlarına sızdırılıp, kamuoyu oluşturmak için kullanıldığı aktarılan yazıda, şunlar kaydedildi:

“Emniyet ve yargı bünyesindeki örgüt üyelerinin çalışmalarıyla hukuka aykırı şekilde adli ve önleme dinlemesi kararları alınarak, üst düzey siyasetçilerin, asker kişilerin, bürokratların, emniyet mensuplarının, yargı mensuplarının, iş adamlarının, gazetecilerin, bilim adamlarının ve tüm toplum kesimlerinin iletişimlerinin dinlendiği, elde edilen verilerin örgüt çıkarları doğrultusunda kullanıldığı, Ergenekon ve Balyoz gibi soruşturmalarda kurguladığı delillerle TSK’yı hedef alan, Emniyet teşkilatında kendisine muhalif gördüğü çok sayıda üst düzey Emniyet personelini tasfiye eden örgütün, 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerine gelindiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırma ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs edecek nitelikte hukuk dışı eylemlerde bulunduğu belirlenmiştir.”

Yazıda, FETÖ/PDY’nin, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca düzenlenen rapora göre, Terörle Mücadele Kanunu’nda ifade edildiği şekilde bir “terör örgütü” olduğu belirtildi.

– “Espri yeteneklerini de konuşturdular”

Yazıda, şüphelilerin, ağırlıklı olarak, mağdur ve müştekilerin isimlerini ve telefon numaralarını gizleyip, IMEI numaraları ve sahte isimlerle, kişileri, ilgileri olmayan suç ve terör örgütleriyle irtibatlandırarak, sahte resmi belgeler hazırladıklarının belirlendiği ifade edildi.

Şüphelilerin, mağdur ve müştekilerin dinlenmesi için sahte isimler uydururken, “bazen, espri yeteneklerini de konuşturdukları” kaydedilen yazıda, mağdur Sadettin Parmaksız’ın, “Salih Kolsuz” sahte ismiyle dinlenmesi buna örnek gösterildi.

Bazı kadın mağdur ve müştekilerin erkek, erkek mağdur ve müştekilerin ise kadın isimleriyle dinlendikleri anlatılan yazıda, şüphelilerin, Ankara’da görev yapmalarına rağmen, yetki sınırları dışına çıkarak, başka illerdeki bazı kişileri dinlediklerinin de belirlendiği bildirildi.

Yazıda, şöyle denildi:

“Şüphelilerin, müştekilerin iletişimlerini dinlemekte kişisel bir çıkarlarının söz konusu olmadığı, şüphelilerin yasa dışı FETÖ/PDY’nin faaliyetleri çerçevesinde siyasi partilerin üst düzey yöneticilerini, belediye başkanlarını, üst düzey belediye çalışanlarını, hakimleri, Emniyet personelini, TSK mensuplarını, çeşitli kamu kuruluşu çalışanlarını, ÖSYM Başkanı ve çalışanlarını, mülki idare amirlerini, YÖK yöneticilerini, öğretim üyelerini, sanatçıları, gazetecileri ve bu kişilerin yakınlarını dinledikleri, FETÖ’nün yasa dışı faaliyetlerinde kişilerin iletişimlerinin dinlenmesinin ve özel hayatlarının takip edilmesinin önemli bir yer tuttuğu, örgütün mağdur ve müştekilerin iletişimlerini dinleyerek, bu kişilerin irtibatlarını ve faaliyetlerini takip etmeyi ve varsa açıklarını tespit etmeyi, elde ettikleri bilgileri örgütün menfaatleri doğrultusunda kullanmayı, açıklarını bulduğu kamu görevlilerini tasfiye ederek, yerlerine örgüt üyelerinin atanmasını sağlamayı, tasfiye etmediklerini de kendi kontrolüne almayı amaçladığı kanaatine varılmıştır.”

– Tutuklananlar

Soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 30 kişi gözaltına alınmıştı. Savcılık, 12 şüpheliyi serbest bırakırken, 18’ini tutuklamaya sevk etmişti. Tutuklamaya sevk edilenlerden eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Sami Uslu ile suçlamalara konu tarihte Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapan Yılmaz Şimşek, Bahaddin Alaca, Halil Adalı, Dursun Böke, Osman Gülbel, Nurullah Altınel, Murat Doğan, Atilla Şengül, Aydın Öğrendik, Ebubekir Özcan, Eyüp Yılmaz, Sinan Özdemir, Tolgahan Baydar ve Ahmet Coşaralp, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçlarından tutuklandı.

Şüpheliler M.K, Y.D. ve L.E. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.